28 Haziran 2012 Perşembe

Etkileniyor insan..

İnsan her şeyin kıymetini bilmeli.
Özellikle de ailesinin.. Büyük konuşursanız gerçek olma ihtimalinin artacağını unutmayın.
Anne ve babanız sizin her zaman iyiliğinizi isterler ve mutlaka bir bildikleri vardır. Bunu anlamak için Waverly Büyücüleri'nin "film" ini izlemelisiniz.. Çünkü ben daha demin öyle yaptım.
Ve felaket etkisinde kaldım. Bütün film boyunca ağlar mı bir insan? 
Selena ağlıyoor, ben ağlıyorum.. Akşam yemeği yerken bile sofradan gözyaşlarımı silmek için kalktığım oldu. Bu film hayatımda izlediğim en iyi film, ve iyi olacağını biliyordum, ama bu denli muhteşem olacağını da düşünememiştim. 
Yine komedi ağırlıklı sanıyordum, ama felaket duygusaldı ve oldukça aksiyon vardı..
Bir daha izlesem bir daha ağlarım eminim.
Ve konuyu samimi bir biçimde bitirmem gerekirse; Ay çok fena etkisinde kaldım çok güzeldi ya :'( :'(




Küçük bir rica..

 Herkese merhaba! 
Sizden bir ricam var..
Twitter hesabım sürekli kapandı ama yine de karşınızdayım! Takip ederseniz çok memnun olurum :)
https://twitter.com/#!/xSelenatorr
Hem sizinle de tanışmış oluruz :)



Takipte kalın geleceğim ;)



27 Haziran 2012 Çarşamba

3 Muhteşem İnsan..

Zordur Selenator, Lovatic ve Smiler olmak...
Onlar öylesine muhteşemlerdir ki bu yüzden de çekemeyenleri çok fazladır.
Selenator olmak zordur,  ama en zoru "Selena Gomez" olmaktır...
Onun hataları canlı performanslarında şarkıları bağırmadan söylemesi ve gerçek aşkı bulmuş olmasıdır. Onun en büyük hatası kalbini çalan kişiyle birlikte olmasıdır. Onun en büyük hatası sevgilisiyle huzurlu ve mutlu günler geçirmesi, Justin'in yüzünü güldürmesidir..
Ama bir Selenator; Sel. in mutlu olmasını isteyendir! O gülünce gülüp, ağladığında ağlayandır!
Ve gerçek bir Belieber; Justin'in mutluluğunu ister !!


Lovatic olmak zordur; ama en zoru "Demi Lovato" olmaktır... Ne yaparsanız yapın katlanamazsınız insanlara. Kilo alırsınız ve sizinle dalga geçerler, sanki her şey dış görünüşten ibaretmiş gibi! Yoğun acılardan geçersin, büyük bir aşk yaşarsın çünkü senin büyük bir kalbin vardır, ve bu aşktan sonraki geçirdiğin depresyon seni yanlış şeylere iter... Ama sevmeyenlerin bunu anlayamaz, onların o kadar beyni yoktur çünkü,   seni hemen eleştirirler, kendileri mükemmelmiş gibi!
Ama gerçek bir Lovatic; Her şeye rağmen hayranı oldukları kişinin yanında olurlar.


Smiler olmak zordur; ama en zoru "Miley Cyrus" olmaktır... O sadece hayallerinin peşinden koşmuştur, ve herkese de bunu öğretmiştir. Ama bu onun büyük bir hatasıdır. Çok zor zamanlar geçirmiş, ve 'gençlere en kötü örnek olan kişi' olmuştur belki.. Ama bu bir mazeret değildir Smiler için, hep Miley'nin yanında olabilir onlar, anlayışlıdırlar çünkü... Antiler için ise bu her zaman bir mazerettir ve onlar için Miley her zaman en kötü insandır. Ve bir zaman sonra Miley'in mutluluğunu da kıskanır antiler.
Ama gerçek bir Smiler; daima Miley gibi hayalleri peşinden koşar, ve  hep Miley'ye destek olurlar.

Part Of Me Galası !


Part Of Me filminin galası yapıldı ! Katy Perry'nin sahne de aldığı bu özel gecede çeşitli ünlüler kıyafetleriyle ilgi çekti. Özellikle Selena Gomez pembe elbisesiyle çok tatlı gözüküyordu ve Justin ile büyük bir uyum sağlamıştı ! İşte o günden özel kareler: 








İlk Önce; MODA !

Evet, konumuz moda...
Tek omuzlu elbiseler, ve omzu açık kıyafetler moda gözüküyor. Çeşitli sitelere girdiğimde elbiselerde siyah rengine ağırlık verildiğini görüyorum..
Tatile gidiyorsanız elbiseleriniz çiçekli olsun, kırmızı, pembe, sarı gibi canlı renkler kullanın, emin olun hem modaya uyacaksınız hem de iyi hissedeceksiniz! 
Bastıra bastıra söylüyorum, cafcaflı, taşlı tuşlu, upuzuun topuklu ayakkabılardan vazgeçin!
Rengarenk ayakkabılarınız ve sandaletlerinizle harika olacaksınız! Spor giyindiğinizde rahat converse'leriniz sizi cool gösterecek, unutmayın Avril Lavigne hep converse tercih ediyor.
Kraşlı etekler, ekoseli gömlekler, şifon elbiseler... Her vitrinde yerini bulan bu kıyafetleri kaçırmayınız.!
Ene doğru çizgili elbiseler veya t-shirt'ler her yerde satılıyor, onları almanız için 0 beden olmalısınız, haberiniz olsun. Enine doğru çizgi her zaman kilolu gösterir!
Çarşıya çıkıyorsunuz mesela... Abartmanıza ne gerek var? Salın saçınızı veya topuz yapın, güneş gözlüğünüzü takın, ve eşofman giyin. üstünüze giyeceğiniz yüzücü atleti sizi çok hoş gösterecek. Bol t-shirt'lerle de cool olabilirsiniz. Ve sizden bir ricam var. Tayttan vazgeçin !!!
Hiçbir modacı tayt hakkında güzel bir yorumda bulmuyor ve cidden üzerinize yapışan taytlarla her gün derecesi daha yükselen bu sıcaklığa meydan okuyamazsınız !
Tulum.. Bu yaz her yerde görebilirsiniz! Değişik modellerine baksanız iyi olur, pişti olmak istemezsiniz değil mi :)
Çantalarda gazete desenli olanları üzerinize çok şeker bir görüntü kazandırabilir, ama benim favorim küçük kutu şeklinde olanları! Hem şık, hem de gerçekten çok güzeller..


Tavsiyelerim umarım işinize yaramıştır sevgili okurlarım :)


Tüm monotonluğuyla süren günler..

Evet.. Yine başka bir yazıyla daha sizlerle beraberim..
Sabah resmen yağmur sesiyle uyandım, zaten ilk uyanınca kafamı toparlayamamış oluyorum, etrafa saf saf bakınırken bir an sel falan oldu zannettim, hemen kalkıp camımdan dışarı baktım.. O nasıl bir yağmurdur..
Tabii sabah derken saat 8'i kastediyorum, inanması güç; 1-2 gibi nasıl sıcaktı anlatamam. Güneş tepeden bize gülümserken biz de ilhamsızlıktan ölüyoruz ve sıcak bizi kavuruyor...
Yazmak istiyorum ama her seferinde soruyorum kendime, evet ne yazacağım?
Size teşekkür etmekten başka yazacağım bir şey yok sanırım.
Desteğini esirgemeyen, paylaştığım gibi yazılarımı okuyan ve beni takip eden 280 kişiye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gittikçe artmaya devam ediyorsunuz sizi çok seviyorum :) 
Akşamüzeri tekrar geleceğim, takipte kalın :) 

26 Haziran 2012 Salı

Tavsiye kutumuzdaki moda ipuçları...

Herkese  merhabaa, yine sıcak bir akşam ve yine beraberiz. Bugün Jessie J konserine gidenler eminim vardır aramızda, çünkü 2-3 kişiyle başladığımız bu yolculuğaaaa (alt tarafı blog demeyin önemi var :D) tam 270 kişiyle devam ediyoruz !!  Türkiye'deki 188 okurumuzdan eminim birileri veya arkadaşları Jessie J konserine gitmiştir, bizimle paylaşabilirsiniz :) Nice 200 kişilere diyoruz :)
Evet bugün anketimizin sonucu açıklandı, okurlarımız sayfada en çok moda ile ilgili yazılarımı görmek istiyor. Biraz geçmişte de size verdiğim tavsiyeleri yazmakla başlayayım tabii biraz daha ipucu vereceğim:
Zıt renkler moda.. Kırmızı ve yeşil, mavi ile pembe, mor ile sarı gibi zıt renkleri birleştirerek harika bir kombin yapabilirsiniz ve tarzınızı da geliştirmiş olursunuz. Benim favorim lacivert&kırmızı ve mavi&pembe...
Kıyafetinizi sıradanlaştırmaktan kurtarın, aksesuarlarınızla! ABARTIDAN KAÇININ!

Çantanızı da fazla büyük seçmenize gerek yok. Bavul değil onlaaarrr.
Renkli dar kotların moda olduğunu söylemiştik, ama pişti olma riskinizin de %80 olduğunu unutmayın ;)
Çiçekli elbiseler de moda söylemiştim ;)
Hem şıklık hemde rahatlık mı istiyorsunuz? Elbisenizin altına şık ve sade bir sandalet giyin ;)
Cool bir hava kazanmak istiyorsanız seçiminiz kareli gömleklerden yana olsun, şu sıralar moda gibi gözüküyor ;)
Şimdilik bu kadar sevgili okurlarım, takipte kalın ;)

Bu aradaaa, son günlerde biraz aksattım gibi gibi.. Her yaz edindiğim alışkanlığımı koruyorum maalesef, havalar bir kırıklaştırıyor beni ve yatak döşek hasta oluyorum... Ama şimdi daha iyiyim, yarın da gelmeye çalışacağım :) Desteğinizi esirgemeyin :)

24 Haziran 2012 Pazar

Sıcak bir yaz akşamı..

Evet, sıcak bir yaz akşamında sizlerle beraberiz! 300'e yakın kişi takipte ve inanın gördükçe beni çok mutlu ediyorsunuz ! Hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum ! 
Yine çok sıcak bir gün, ama hafif hafif bir esinti de var gibi... Evet biliyoruz yaz geldi. 
Biz de tatil hazırlıklarımıza devam ederken yavaş yavaş gideceğimiz gün yaklaşıyor..
yaklaşık 20 günüm kaldı, ve o güne kadar size yazılarımı paylaşmaya devam edeceğim..
Okurlarımın gitgide artması beni cidden çok sevindiriyor, ve motive ediyor.
Son günlerde düşündüğüm şey eylül ayı açıkçası. Öğrenci olan arkadaşlar beni anlarlar, okuldan önce başlayacak dershanemi düşünüyorum.
İlk'ler iyidir her zaman, yenilikler de öyle. Yenilikleri severim aslında, sabit değilimdir ama konu yeni bir ortam olunca biraz sabit olduğumu söyleyebilirim. Ama bence herkeste farklı yoğunlukta vardır bu duygu, ya da kendi açımdan söylemek gerekirse, ben alıştığım ortamı değiştirmek istemem. Arkadaşlarım artık arkadaşlıktan çıkmış ve kardeşten de öte olmuş, okulum artık evim gibi her yerini ezbere biliyorum, öğretmenlerim de artık ailem sayılır.. Başka bir ortam, başka öğretmenler, başka arkadaşlar. Farklı işte, her şeyden..
Bilirsiniz.
Neysee, Jonas'ların tekrarını izlemeliyim, aynaya baktığımdaki elveda eder ;)

Ben..İşte ben..!

Merhaba! Ben Asi Yazar; Aynaya Baktığımdaki, ve yne karşınızdayım.. Çok paylaşım yaptım, çok yazı yazdım ve emeğimin karşısını aldığım için çok mutluyum ! 5 farklı ülkeden okurlarımın epey arttığını görüyorum, hepinize teşekkürler.! Bunca zamandır yazılarımı okumanıza rağmen beni tamamen tanımış değilsiniz, her şey zevklerle bitmiyor tabii.. Kendimi şöyle tanımlayabilirim: Ben sizin pozitif duygularınızım, iyimser tarafınızım. İnsan üzgün, kızgın ya da mutsuz olduğu zamanlarda iyi düşüncelerini bir tarafa atıp kafalarına yalnızca karamsarlığı kazırlar. Ben sizin bir tarafa attığınız iyi düşüncelerinizim.. 
Evet siz de haklısınız, insan kötü durumda olduğunda otomatikman hep olumsuz düşünür. Ama şunu da unutmayın, Allah bir kapıyı kapatırsa mutlaka başka bir kapıyı açar... 
İyi düşünceleriniz size lazımdır, eğer sürekli kötü düşünürseniz mutlu olamazsınız. Ağlamayı bırakın ve huzurlu olun. İlginizi başka bir şeye verin. O olmuyor mu? Deneyin çabalayın, elde etmek için her şeyinizi feda edin gerekirse ! 
Bırakmayın, hırsınızı sakın düşürmeyin . Ama azminiz hırsınızdan daha çok olsun, fazla hırs iyi değil. 
Bu arada bilginiz olsun, insan mutluluktan ağlıyorsa gözyaşı ilk önce sağ gözünden akarmış.. Gözyaşınızın sol gözünüzden akmasına izin vermeyin ! ;) 
Aynaya baktığımdaki elveda eder.. Takipte kal .! ;)

23 Haziran 2012 Cumartesi

Nemi / Diall ..

Merhaba ben Aynaya Baktığımdaki! Bugün bu ikiliden konuşmak istiyorum...
(Siz hangisisi tercih ediyorsunuz bilemem ama ben Nemi demeyi tercih ediyorum) Nemi ikilisini biliyorsunuzdur, One Direction grubundaki Niall Horan, ve Demi Lovato.. Bu ikili birbirlerini beğendiklerini söylüyorlardı. Son olarak da görmüşsünüzdür, Demi saçlarının uçlarını pembeye boyattı ve Niall'da : "Saçlarının bu görüntüsü değişik ve güzel olmuş." şeklinde bir yorum yaptı. Bu yoruma ise çok geçmeden Demi'den cevap geldi: "Düşüncelerin için teşekkür ederim." ... 
Bir keresinde de Demi'nin Twitter'ında paylaşıp daha sonra sildiği bir tweet olmuştu.(Aşağıdaki resimde gördüğünüz gibi..) Tweet'i şöyleydi: One Direction bu hafta memleketim Dallas'ta olacak! Keşke orada olup erkeğime destek olsaydım. 
Bu ikilinin konuşmaları üzerine antiler de artmaya başladı tabii.. İkisine de saçma sapan sözler söylemekten vazgeçin! Onların hayatı, hiçbirimizi ilgilendirmez.. 
Ben Nemi çiftini yakıştırıyorum, ama Jemi benim için hep ayrı ve özel kalacak..
Acaba siz destekliyor musunuz?


Şimdilik bu kadar, Aynaya Baktığımdaki elveda eder.. Takipte kal ;)














22 Haziran 2012 Cuma

Mükemmellik mi? Okuyunuz.

Merhaba, bu sefer sevdiğim 2 ünlü hakkında konuşmak istiyorum sizlerle.
Tabii öncelikle aramızda epey Directioner olduğu için sevindiğimi söylemeliyim sanırım :)
Evet, şimdii, sabaha kadar sıkılmadan bahsedebileceğim 2 değerli insanı (ya da 4 mü demeliyim?) sizlere anlatacağım.  İlk olarak;
Jonas Brothers.. Onlar öyle harika insanlar ki..  

Onları ilk önce Jonas L.A 'de tanıdım. Daha sonra Jonas dizisine ve Camp Rock filmine de epey bağımlı kaldım. Tabii, Jonas Brothers'i ilk tanımam dizileri sayesinde olmadı..
Joe ve Demi Lovato'nun sevgili olduklarını biliyordum, ve 1-2 resimlerini de görmüştüm. Sonra o ay da bir dergi almıştım ve derginin içinde posterler vardı. Posterlerin kime ait olduğuna teker teker bakarken bir posterin altında 'Joe Jonas'  yazıyordu. Gördüğümde şaşırarak, 'Aa, demek ki buymuş.' demiştim.. Tam tanımadığım için duvarıma asmamıştım. Ama her gördüğümde 'ne kadar hoşmuş, acaba assam mı?' diye düşünüyordum. Tabii sürekli bu fikrimden vazgeçiyordum. Bir gün Disney Channel'da Jonas L.A'in bir bölümünü izlerken bir şarkılarını duydum. O kadar beğenmiştim ki..
Sözleri aklımda değildi, yalnızca melodisi vardı bana o şarkıyı hatırlatan, o kadar. Tüm şarkılarına tek tek baktım, ve en sonunda buldum ! Chillin In The Summertime adlı o şarkı, hayatımda duyduğum en iyi grup şarkısıdır. O günden bugüne kadar sürekli JBro'nun resimlerine bakıyorum, şarkılarını dinliyorum, videolarını ve dizilerini izliyorum! Güzel bir sözle de Jonas Brothers  anlatımımı sonlandıracağım; Paul McCartney'in de dediği gibi: "Jonas Brothers, geleceğim Beatles'i olacak."




Diğer mükemmelliğe gelirsek, o öyle bir kız ki antileri de oldukça fazla.. Bazıları gerçekten sevmiyor olabilir, ama çekemeyenlerinin çok fazla olduğu ortada.. O hem melek gibi, hem de cidden çok güzel bir kız..Onu ilk tanıdığımda facebook'tan fotoğraflarına bakıyordum. Güzel olduğu için çok çekemeyen arkadaşım vardı. Fotoğraflarına baktıkça sevmeye başladım, sonra şarkılarını dinledim.. Dinledikçe daha çok seviyordum ve  sonra Disney Channel'in sitesinde yayın akışına baktım.. Selena'nın dizisinin -Vizards of Waverly Place- olduğunu biliyordum. Onun saatine bakıp her gün o saatte izlemeye başladım, dizide de tatlıydı işte, değişen hiçbir şey yoktu.. Bu böyle devam etti ve gerçekten anticilerini anlamıyorum. Hele ki sırf Justin Bieber ile çıktığı için sevmeyenlerini hiç mi hiç anlamıyorum.. Justin onunla çok mutlu, Belieber'lar da bunu istemiyorlar mı zaten? Yine de tabii ki tercih size kalmış, ama en azından saygı duyun.. Çünkü Sel. saygıyı oldukça hak ediyor.. Düşünsenize, sizin bir sevgiliniz var ve çok mutlusunuz. Aynı zamanda ünlüsünüz de.. Ama antileriniz çok fazla ve sizi hiç sevmeyen çok kişi var. Üzülmez miydiniz? Lütfen, tekrar söylüyorum, siz onu sevmiyor olabilirsiniz ama biz Selenator olarak onu seviyoruz ve o saygıyı hak ediyor.. Benden bu kadar sevgili okurlarım, umarım hepimiz bir gün posterlerimizle değil de, gerçekten onlarla konuşuruz.. Umarım.

Ses, 1-2 ...

Merhaba! Aynaya Baktığımdaki yine ve yine sizlerle, tatil hazırlıkları, sıcaklarla boğuşma vs. derken günler akıp gidiyor. Her gün 30 küsür derece ile savaşmaktan yorulmuş bir gencim ben.. Allah'tan müzik var da sıcaklığı unutturuyor az da olsa..
Şu an mesela Rihanna - Where have you been dinliyorum. Rihanna gerçekten özel bir ses.  Şu sıralar fena halde Katy Perry - Wide Awake klibine taktığımı söylemeliyim sanırım, beni tek etkileyen klip sanırım. İzlerken gözlerim doluyor, çok çok hoş.
Şu günler açtığım ikinci twitter'ımda takılıyorum, çünkü diğer twitterim askıya alındı. Neden mi? Dinimi korudum diye !
Zayn'in yanında oldum, ona destek çıktım diye . Ama ne yazık ki Twitter bunu anlayamıyor. Pişman mıyım? Hayır tabii ki..
Günlerim tüm monotonluğuyla sürüp gidiyor, ve ben bu sıralarda tabii ki monotonluktan kurtulmak için en büyük tutkumuz olan alışverişi tercih ediyorum. Malum yaz geldi, yenilik lazım. Dediğim gibi, kırmızı benim için vazgeçilmez ve bunu kıyafetlerime de yansıtıyorum..
Evet dönüp dolaşıp tekrar müziğe gelereek konuyu bağlıyorum, Jonas Brothers aşkım alevlendii, krizim tuttuu acil dinlemem lazım.

Ve son olarak blog'uma destek olan , 1-2 kişiyle başlayıp devam edeceğimi sandığım halde şimdiden sayıları 200'e yakın olan sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. (Aynaya Baktığımdaki sizi çok seviyor) ABsçs. ;) 

21 Haziran 2012 Perşembe

Twitter Çöktü !

Debbie olayını biliyorsunuz, olayı tüm açıklığıyla sizlere anlatmıştım. Bugünkü yapılan TT (Trend Topic) çalışması sonucu saatlerce 1. sırada kalarak bir rekor kıran Directioners, Twitter'ı çökertti.
Türkiye'den yoğun twit atılması sonucu çoğunluğa kapanan twitter, Zayn Malik'e duyulan sevginin ve dinimizi korumamızın bir göstergesidir !
Söylentilere göre twitter'ın kapanmasının nedeni olarak 2 durum görülüyor.
Birincisi; yoğun twit atılması,
İkincisi; Yoğun çabaların gösterilmesine rağmen twitter'daki bir kaç oluşan aksaklıklar sonucu, yapılan TT listeden sürekli düştü. Durum bu olunca Twitter'a üyeler tarafından sürekli hakaret edilmiş ve bunun içinde twitter'ın kapandığı iddia ediliyor.
Ve yine söylentilere göre, Türkiye'deki kullanıcılar 2 gün boyunca Twitter'a giremeyecek.

Biz dinimizi ve hayranı olduğumuz sanatçıyı öylesine koruduk ki, twitter'ı Türkiye'de kitledik, gerekirse tamamını da kitleriz ! Kimse birinin dinini sorgulayamaz !

DÜNYA ÇALKALANIYOR!


Herkese merhaba! Çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum.. Neden mi? İşte bu yüzden.:
Debbie Schlussel adında bir kişi blog'unda Zayn Malik'in terörist olduğunu, İslam propagandası yaptığını ve devamında da müslümanlığın satıldığını söyleyince , Türkiye'deki One Direction hayranları hem dinini, hem de hayranı olduğu Zayn Malik'i koruyarak bir etkinlik başlattı. Benim de katılımımın olduğu bu etkinlik 20 Haziran 2012 günü #TurkishDirectionersAreProudOfMuslimZayn başlığı altında saatlerce Türkiye gündeminde 1. sırada kaldı. Bu sırada 8 tane Türkiye'de, 3 tane de  İngiltere'deki haberlere, dergilere ve gazetelere çıkan bu haber devam etti.
21 Haziran 2012 günü yani bugün ise #TurkishDirectionersProudOfZaynsReligion başlığı altında tekrar başlanan etkinlik Dünya Gündeminde ve Türkiye gündeminde 1. sırada kalmamızı sağladı..
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, belki bizim yaşımız küçük olabilir, ama kimsenin müslümanlığını sorgulamayacak kadar büyük yüreğimiz var. Ve 2 günde şunu anladım ki, biz kocaman bir aileyiz!..



20 Haziran 2012 Çarşamba

Eleştirmen..




Merhabalar efendim, harika bir çarşamba günü ve Aynaya Baktığımdaki yine karşınızda!
Bu sefer 5 resmimiz var ve ben bu kıyafetleri eleştireceğim.. Öncelikle söylemek istiyorum, herkesin zevki farklıdır, benim zevkimle eleştireceğim..
1. resimden başlayalım.. Kıyafet güzel, zaten bu yaz da bu tür ççiçekli elbiselerin moda olduğunu söylemiştik. Günlük bir elbise olduğundan bir davete giderken asla tercih etmemeniz gerekir. Bu elbiselerin koyu renkli olanları ve aynı şekilde boyundan bağcıklı olanları ise her yerde giyilebilecek türdendir, davete giderken de, gezerken günlük olarakta. (Örn."Selena Gomez-A year without rain" klibindeki kıyafeti.)
Bu gibi elbiseler günlük olduğundan başka bir aksesuarla o elbiseyi şık yapamazsınız, bize göre sol bileğine taktığı bileklik olabilir, hoş gözüküyor ama sağ bileğine taktığı bileklik o elbiseyi şık yapmamış, ve alakasız bir aksesuar olarak gözüküyor.
Böyle elbiselerde saçınızı salacaksanız önünüze almamanız gerekir ki elbisenin boyundan bağcıklı olduğunu gösterin. Saçlar elbiseden bile daha günlük kalmış, bir işlem yapılabilirdi açıkçası. At kuyruğu çok hoş durabilir..
2. resime gelirsek, içlerinden en beğendiğim kombin bu açıkçası. Saçlar yine oldukça basit kalmış ve yıpranmış görüntüsüyle kötü gözüküyor. Geri kalan kıyafetler çok hoşuma gitti, yalnızca pantolonun paçaları fazla olduğundan yerleri süpürüyor, dikkat!
Bu kombine pek bir şey söyleyemeyeceğim.
3. resim..  Saçları ve kıyafeti uyum sağlamış, ama bu renk zor bir renktir ve tenle uyması gerekir, teni fazla açık olduğundan o kadar iyi durmamış.. Bu gibi kıyafetlerin önü daha açık olmalı diye düşünüyorum.. Ayakkabılarda parlak olduğundan çorapla hoş bir görüntü sergilemiyor...Diğer yani 4. fotoğrafa geçersek bu kombini beğenmediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Şortların bitiminde iplerin sarkma durumunu hiç sevmiyorum.. O kot şortun üzerine girdiği, anlam veremediğim üstüne yorum dahi yapmayacağım. Hiç hiç beğenmedim.
Şapka hoş, saçlar -yine- kötü , ama o üst cidden çok kilolu göstermiş, kısacası beğenmedim.
Son resime pek yorum yapmayacağım, saç iyi, gözlük iyi, çantayla elbisenin en ufak uyan tarafı yok.. Ve bu tür elbiseleri sevmiyorum, bir elbise ya diz üstü biter, ya dizde biter, ya dizin biraz daha altında biter, ya da  yere kadar gelir. Tam bilekte bitme durumundan nefret ederim.. Bu kadar.

Evet, eleştrilerime göre umarım sizde neyi sevip neyi sevmediğimi, neyin hoş durup neyin hoş durmadığını anlamışsınızdrı, benden bu kadar, aynaya baktığımdaki sonrada gelecek.. Takipte kalınn ;)

19 Haziran 2012 Salı

- Ek yazı.

Blog'umun istatistikler bölümüne şöyle bir göz attım da, Amerika'dan epey okurumun olduğunu gördüm. Çok teşekkür ediyorum, takipte kalın!
Ve söylemeden de geçemeyeceğim, Amerika'yı  seviyorum. Ayrıca Jonas'ları da görme ihtimaliniz yüksek, şanslısınız işte..
Hazır bu yazıyı yazmaya başladım, bir tavsiye vermeden de geçemeyeceğim.
Şu aralar Kimbra'yı araştırmaya başladım. Kendine özgü tarzıyla beğenilerinizi alabilecek bir sanatçı. Settle Down şarkısını önermiştim sizlere.. Bence siz youtube'a Kimbra yazın ve önünüze çıkan her şarkısını dinleyin..
Tarzi gitgide daha da hoşuma gidiyor.. Sesi de oldukça hoş diye düşünüyorum.. Belki herkese hitap etmeyebilir, ama en azından farklı. Her tür müzik dinlemişizdir bu zamana kadar eminim, hepsi de birbirine benzerdir ve belki de bizim beğenme sebebimizde budur. Farklı tarzlar denemeden bir tarza bağlı kalırız ve aynı tarzla devam ederiz. Bu bir zaman sonra monotonlaşabilir.
Kimbra'yı bu özelliklerinden dolayı Model grubuna benzetiyorum aslında, neden bilmiyorum ama Kimbra dinlediğimde aklıma Model geldi. Müzik tarzı olarak değil, Model grubunun da bir farklılığı var mesela, ses tonu açısından. Onun da tarzı farklı..
Ben benzetiyorum farklılıkları açısından belki ama, yine de genelde tanıdıklarım benzetmelerimin pek doğru olduğunu söylemiyor, aklınızda bulunsun :))
Son bir hatırlatma daha; Belki aşağıda da okumuşsunuzdur ama yine de söyleyeyim. Anketimizdeki müzik şıkkından kastım şarkı önerileridir.. Ayrıca ankette çıkan sonuç diğer konulardan hiç bahsetmeyeceğim anlamına da gelmiyor. Sadece çıkan sonuçtaki dala daha da ağırlık vereceğim.. Siz takipte kalmaya devam edin ;)

Bu arada belki aranızda türkçe müzik dinlemediğimi düşünen olabilir. Dinliyorum tabii ki, hem de oldukça fazla.. Sagopa Kajmer beni en iyi anlatan sanatçıdır ve onun yerine hiçbir sanatçıyı koyamam.. O herkesten farklı. 2 kere konserine gittim ve bu zamana kadar 1 kere bile onu dinlediğime pişman olmadım. Bazen Mp4'ü alıyorum ve Sagopa Kajmer'den parçaları sırasıyla çalıyorum ve sadece sözlere odaklanıyorum, eşlik ediyorum. Huzur.






Tavsiye kutumuzu açalım bakalım..

Ve karşınızda Aynaya Baktığımdaki..!
Ne yazayım diye çok düşündüm açıkçası.. Ve bir şey bulamadım ! :D
Twitter'da geziniyorum, müzik dinliyorum ama yok, hiçbir şey sıcaklığı bastıramıyor!
32 derece sıcakla boğuşurken bir de halsizlik başlıyor hafif hafif..
Sabah paylaştığım Wide Awake klibini sizlerde benim kadar beğenmişsinizdir sanıyorum..
Katy Perry cidden işini ciddi alan biri ve bu klipte bunu kanıtlıyor bence..
Bugün uzun uğraşlarım sonucunda sayfamın tasarımını yeniledim.
Umarım sizinde hoşunuza gitmiştir ! Anketimize de oy vermeyi unutmayın ! :)
Evet, gelelim geniş konulardan biri olan modaya..
Bu yaz çiçekli elbiselerin ve zıt renklerin moda olduğunu söylemiştim, küçük bir uyarı da yapayım; renkli kotlar moda olabilir, ama pişti olma riskinizin %80 olduğunu sakın unutmayın. Tulumlar da bu yaz epey insanların üzerinde olan bir kıyafet.
Şalvarın modası geçti demeyin, rahat ve aynı zamanda şık olmak için ideal.
Ve bu yaz herkes üzerinden beyaz t-shirtleri eksik etmiyor. Beyaz giyerseniz üzerinize fazla güneşi çekmeyerek havanızdan da ödün vermeden gezebilirsiniz. Ben beyazı çok kullanırım kıyafetlerimde, ama siyahta epey kullandığım bir renk. Vazgeçemiyorum..
Umarım tavsiyelerime uyarsınız, benden bu kadar. Aynaya Baktığımdaki sonra gelir..
Takipte kalın ;)


Küçük Bir Uyarı.

Merhaba, Aynaya Baktığımdaki yine karşınızda !
Bu sefer küçük bir uyarı yapıp gideceğim, anketteki "Müzik" şıkkından kastım video paylaşmak değil, yeni çıkan şarkıları elbette paylaşacağım ama o şıkta anlatmak istediğim şarkı önerileriydi. Bilginize ;) 

Katy Perry 'den yine muhteşem bir klip!

Herkese günaydın!
Bugün açılışımız Katy Perry imzasıyla başlıyor..
Biliyorsunuz ki Katy Perry'nin bu harika şarkısının kısa bir tanıtımı çıkmıştı ve yeni klipte bugün çıktı.. 

Ama küçük bir sır vereyim, dün bu klip internete sızmıştı ve ben ordan izleyebildim! Şunu söyleyeyim, şarkı kadar güzel bir klip. Keyifli dinlemeler..! :)

18 Haziran 2012 Pazartesi

Müzik hakkında..

Evet, aynaya baktığımdaki yine karşınızda !
Biliyorum evet, müzik hakkında konuşmayı çok seviyorum.
Önerilerim devam edecek tabii.. Biliyorsunuz ki Sia - My love ve Julia Sheer - You will never be şarkılarını önermiştim. Şimdi önereceğim iki şarkı daha var. Beğeneceğinizi umuyorum..
Biri Non Tiq - Quiet. Diğeri ise Kimbra - Settle Down..
Bu şarkının ikisi de birbirinden güzel ve dinlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Benim tavsiyelerime uyun çünkü zevkliyimdir.. (Aynı zamanda çokta mütevaziyimdir.)
Aranızda belki bu şarkıları  farketmemiş kişiler vardır ve onlar hemen farketmeliler..
Bir dee... Size teşekkür etmeliyim. 1-2 kişi dışında kimsenin yazılarımı okuyacağını düşünmüyordum. Fakat 40 küsür kişinin desteği var bu blogda.. Beni sevindirdiğinizin farkındasınızdır umarım. Teşekkürler.
Takipte kalın, aynaya baktığımdaki şu an Jonas'ları izliyoor. :)

TOP 10'um..

Heeyy, merhabaa ! Güzell bir Top 10 listesiyle karşınızdayım. Bu listedeki şarkılar birbirine eşit diyebiliriz, en çok dinlediğim şarkılar. Umarım beğenirsiniz bu listeyi. Bunu neden yaptığım hakkında ise en ufak bir fikrim yok. Sıkıntı işte insana neler yaptırıyor.

Top 10'da 10 numara..:  Sia - My love
Bu şarkı öyle bir şarkı ki, tarif edilemez bir güzelliği var. İnsanı başka yerlere götürüyor ve yüreğinize işliyor. Dinlemediyseniz tavsiye ediyorum, çok seveceksiniz..

Top 10'da 9 numara..: Julia Sheer - You will never be
Bu ismi duymayanlarınız da vardır elbet. 3-4 önce keşfettim ve bayıldım açıkçası. Ses tonu hoş. Ve hoş cover'ları var.

Top 10'da 8 numara..: Birdy - Terrible love
Dinlememiş olduğunuzu düşünüyorum ve ısrarla tavsiye ediyorum. Hakkını yememeli, güzel bir şarkı.



Top 10'da 7 numara..: Paramore - Playing god
Bir Paramore klasiği... Böyle konuştuğuma bakmayın Paramore dinlemem pek. Ama bir The Only Exception vardır benim için bir de bu şarkı. Çok hoşlar.



Top 10'da 6 numara..: Lady Antebellum - Need you now
Cidden dinlemeniz  gereken bir şarkı olduğuna inanıyorum. Şarkının dili olsa: 'gel beni ezberle' der.



Top 10'da 5 numara..: Katy Perry: Wide Awake
Tam Katy Perry'lik bir şarkı açıkçası. İnsanın dinledikçe dinleyesi geliyor.

Top 10'da 4 numara..: Demi Lovato - Skyscraper
Bu güçlü sesi dinlemelisiniz, her şarkısı ayrıdır.. Beyonce bile ondan sonraki diva olarak görüyor Demi'yi, ve sesini çok güçlü buluyor.. Katılıyorum.




Top 10'da 3 numara..: Joe Jonas - I'm sorry
Bu şarkı da benim için özel şarkılardan. Bu şarkının sözlerinin içinde boğulmayı seviyorum. Ama en çok Joe'yu seviyorum.



Top 10'da 2 numara..: Jonas Brothers - I wanna be like you
Bu şarkıyı her dinleyişimde kalkıp dans ediyorum ! Böyle harika bir şarkı olamaz. Ah Jonaslar... Sizi çok seviyorum. <3





Top 10'da 1 numara..: 
Vee evet .. Gelelim 1 numaraya. Bu şarkı benim için fazla özel ve dinlediğimde çok duygulanıyorum ve kesinlikle 1 numarayı o hakediyor. 
Şarkımız.....
Selena Gomez - Ghost of you.. !

Bu şarkı diğer Selena şarkılarından çok ayrı bence, slow olmasıda bunu belirtiyor zaten.. Çok çok güzel. Dinleyin.

Tavsiye kutumda neler var..

 Herkese merhaba :) 
Bugünün sanatçısı olarak Julia Sheer'i seçtim. Eminim ki okurlarımın çoğu bu sanatçıyı tanımıyordur.  Tanımanızı öneriyorum. Taylor Swift tonunda bir sesi var.. Coverları da oldukça hoş, sizin de beğeneceğinizi umuyorum..
Günler sıcaklığıyla insanı tembelleştirmeye yetiyor, ama siz sakın kitap okumaktan vazgeçmeyin.  Benim sizlere tavsiyem ise seçtiğiniz kitapların eğlenceli olması. Tabii eğer siz ağır kitaplar istiyorsanız, şu sıralar en çok tavsiye edilen kitaplar:
 İskender Pala - Od ve Elif Şafak - İskender , benden söylemesi ;)
Gecenin karanlığında masa lambanızı yakıp okuyacağınız kitapları daha da ağırlaştırarak Gece Evi serisini deneyebilirsiniz. Tabi vampir kitapları ilginizi çekiyorsa ;) 
Hala İpek Ongun okumadıysanız ısrarla tavsiye ediyorum. 10 kitaplık muhteşem genç kızlara özgü serisini 4 kere okudum, ve hala okuyabilirim. 
Eğer kitap okuyorsunuz fakat müzik daha ön plandaysa, ağır şarkılar dinleyip bir de kendinize sıcaktan sonraki 2. darbeyi vurmayın. 
Siz Dj Angelo - Funky Turntablism' i de deneyin derim ben. Müziğin içinde kaybolmak isteyenler için ideal.
Evet gelelim modaya.. Bu yaz makyaja ağırlık vermeyin ve renkli giyinin. Zıt renkleri bir arada kullanmaya daha çok önem verin. Ve çiçekli elbiseler giyin.
Saçınızı doğal bırakmayı deneyin lütfen, kuaförden çıkma yapılı saçlara doğallıkta yer yok !
Farlarıda çıkarın hayatınızdan, güzelliğinizi öldürüyorsunuz. Bizim de göz zevkimizi batırıyorsunuz açıkçası !
Benim bu yaz  favori rengim kırmızı.. Benim her zaman favori rengim kırmızıdır gerçi ama, yaz için harika oluyor.

Tavsiyelerimi dikkate alacağınızı umuyorum, aynaya baktığımdaki kız gidiyor, takipte kalın..

Tanışma Faslı..

Herkese merhaba !
Ben aynaya baktığımdaki kişiyim, yani herkes beni görebilir. Ayna konusuna girmişken yakınmazsam olmaz açıkçası. Herkes beni rahatlıkla görebilirken, benim kendimi sadece aynada görebilmem haksızlık değil mi?
Her neyse daha fazla saçmalamadan konuya gireyim. Bu konuşmaların hepsi konuya pat diye girmeyeyim, ortamı ısıtayım diye zaten. Bu yani.
Evet efendim, müzik benim hayatımdır... Sabah kalktığımda bile alırım mp4'ümü, uzanırım yatağıma ve gözlerimi kapatıp kendimi sadece sözlere veririm... Hangi şarkıları mı dinlerim?
Selena Gomez favorimdir.. Demi Lovato ve Miley Cyrus'ta dinlerim, ama bir grup var beni benden alan.. Şarkılarını da geçtim ses tonları bile beni etkilemeye yetiyor. Hatta o müzikler.... Oof of.. Jonas Brothers'dan bahsediyorum tabii.
Keyfime düşkünümdür, ve beni müzik dinlerken görseniz kaçarsınız emin olun. Ama ben de haklıyım, Selena&Demi - One and the same / Jonas Brothers - I wanna be like you / Miley - Party in the USA dinlerken dans etmeden durmak mümkün mü? Dans etmek yerine çıldırmakta diyebiliriz gerçi... Her neyse , sonuç olarak haklıyım, ah teşekkürler.
Müzikten başka ne yaparım?
Aç Disney Channel'ı izle, bir de bilgisayarından twitter'a damladın mııı, tamamdır. Sırf Jonasları izleyeyim diye bilgisayarı kapatıyorum düşünün,ikisi bir olunca yatma ihtimalim daha çok oluyor çünkü, buna da kafayı kullanmak diyoruz.
Bu arada küçük bir not: Jonaslar akşam 00.05'te, ondan bu kadar ayrıntıya dikkat ediyorum.
Kitap okumak büyük bir tutkumdur, ama okuyacağım kitap fantastik olmamalı.. Gerçekçi olayların anlatıldığı kitaplar her zaman favorimdir.. Ve gençliğe ilk adımlarımı İpek Ongun ile atmışımdır, beni en çok anlayan o. Kadın yazarken sanki yaşıyorsunuz,kitaptan çok dizi havasına bürünüyor insan okurken.
Sosyal paylaşım sitelerinde dolanmayı severim, ve o kadar site bana yetmemiş olacak ki blog açtım. Amaç şu: Bir şeylerden eksik kalmayayım..
Biliyorum, öyle kendi kendime yazacağım ve kimse okumayacak.. 1-2 kişi dışında.
Ama bu da bence çok iyi, yazı yazmayı çok seviyorum çünkü. Bu da ayrı bir şizofrenlik.
Neyse, aynaya baktığımdaki kişi sonra karşınızda olacak.. Yeni yazılar, yeni düşüncelerle.. Takipte kalın.